Özgür Hukuk Bürosu Samsun’da bulunan ve müvekkillerine miras hukuku ve miras anlaşmazlıkları konusunda hukuki destek sunan bir Avukatlık bürosudur. Biz miras hukuku ve miras davası konusunda inceleme yaparken Türk Medeni Kanunu 495 ve devamındaki kanun hükümlerinden yararlanırız. Bu şekilde gerek miras paylaşımı konusunda gerekse miras davası konusunda müvekkillerimize en iyi Avukatlık hizmetini sunmayı amaçlarız.
Mirasbırakanın vefatı ile birlikte veraset ilamının (mirasçılık belgesinin) alınması, intikal işlemlerinin yapılması, eş ve kardeşler arasında miras paylaşımı yapılması, anlaşma yapılamıyor ise miras paylaşım davası açılması, vasiyetname varsa vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli işlemlerin yapılması, saklı pay ihlali varsa saklı pay nedeniyle tenkis davası açılması veya mirastan mal kaçırma nedeniyle bazı usulsüz işlemler yapılmışsa bunların iptali için dava açılması miras hukukundaki en temel süreçlerdir. Bu süreçler insanların her zaman karşısına çıkan olağan süreçler olmadığı için bu konuda profesyonel bir Miras Avukatı desteği süreci hızlı, sorunsuz ve en az masrafla tamamlamak için önemlidir.
Sıkça karşılaştığımız Mirasla hangi Avukat ilgilenir? sorusuna cevap verirken dikkat edilecek husus şudur, Avukatlar belirli bir sınava ve kıdeme göre Miras Avukatı veya Miras Anlaşmazlıkları Avukatı olmazlar. Avukatların miras hukuku alanında uzmanlaşması, miras hukuku alanında çalışmaya özen göstermesi veya Miras Hukuku alanında dava sayısının daha fazla olması durumunda bu kişiye kendisi veya müvekkil çevresi tarafından Miras Avukatı denebilir. Bu nedenle Avukat ile görüşme yaparak bir değerlendirmede bulunmanız en doğrusu olacaktır.
Miras Avukatı İle Çalışmanın Önemi
Miras hukuku son derece önemli, kapsamlı ve biraz da masraflı bir alandır. Bu nedenle Miras davaları bazen özel çalışma gerektirebilir ve bir profesyonel görüşüne ihtiyaç duyulabilir. Özellikle bu alanda yapılmak istenen şey ile elde edilebilecek şeyler genelde farklı olmaktadır. Bazen de ilgili kişi açısından vicdanen hatalı olan bir işlem hukuken geçerli olduğu için iptali mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla Miras Avukatı bu tarz durumlarda olayı ayrıntılı olarak değerlendirir, dava açılmak istenen konuyla ilgili dava açılması hukuken mantıklı ve makul değilse dava açılmamasını tavsiye edebilir veya farklı bir dava açılması ya da hukuki süreç işletilmesi yönünde tavsiyede bulunabilir. Bu şekilde Miras Avukatına Soru Soran kişiler de yanlış bir dava açarak yıllarca sürecek bir davadan ve ciddi miktardaki masraflardan kurtulmuş olurlar.
Samsun Miras Avukatı hizmeti veren ofisimizin sıkça karşılaştığı ve miras avukatı desteği alınmadığını gördüğü durumlardan bazılarına örnek vermek gerekirse: vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davası sürecinde yasal mirasçılara ihtarname çekilmeden dava açılması nedeniyle yargılama giderlerinin davayı açan ve aslında davasında haklı olan kişi üzerinde bırakılması, Vasiyetnamenin usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş olduğu ancak saklı pay ihlali bulunan bir durumda Saklı Payın ihlali nedeniyle tenkis davası açılması gerekirken hatalı olarak Vasiyetnamenin tümden iptali davasının açılması; Ortaklığın Giderilmesi (izalei şuyu) davasında dava şartı Arabuluculuk süreci tüketilmeden dava açılması ve davanın usulden reddine karar verilmesine neden olunması; Vasiyetname ile ilgili dava açarken vasiyetnamenin açılması davasındaki kesinleştirme işlemlerinin göz ardı edilmesi; Mirastan Mal Kaçırma nedeniyle muris muvazaası sebepli Tapu İptal ve Tescil Davası açarken Tapu Müdürlüğünden satış veya bağış işlemlerine ilişkin yeterli araştırma yapılmadan dava açılması; Tapu iptali davasında ihtiyati tedbir talep edilmesinin unutulması nedeniyle dava sürecinde yapılan devir kapsamında davanın konusuz kalması.
Bu örneklerin sayısını artırabiliriz ancak bahsetmek istediğimiz konunun anlaşıldığı kanaatindeyiz. Dolayısıyla her ne kadar yasal mevzuatımız gereği Avukat tutma zorunluluğu olmasa da miras hukuku gibi son derece kapsamlı ve nitelikli bir alanda hukuki destek almadan hareket etmemenizi tavsiye ederiz.
Samsun Ortaklığın Giderilmesi Davası
Ortaklığın giderilmesi veya İzale-i Şuyu davası, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyetine konu olan malvarlığında ortaklar veya mirasçılar arasındaki paydaşlığa son vererek aynen taksim ya da satış yoluyla herkesin payı oranında hakkını almış olduğu bir dava türüdür.
Miras Paylaşımı Yapılmazsa Ne Olur?
Türk Medeni Kanunu 599/1 ve 705/2 maddeleri uyarınca Murisin (mirasbırakanın) vefatı ile birlikte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın yasal ve atanmış mirasçılar hak sahibi olur. Fakat mirasın intikali veya mirasın paylaşımı işlemleri yaptırılmaz ve veraset ve intikal vergisi ödenmez ise malvarlığı mirasbırakan kişinin adına kayıtlı olarak kalmaya devam edeceğinden dolayı mirasçıların sahip oldukları hakları kullanması ve devretmesi konusunda sorunlar ortaya çıkacaktır.
Örneğin miras paylaşımı veya miras intikali yapılmadığı için mirasçıların payları Tapu Müdürlüğünde görünmeyeceğinden dolayı miras kalan taşınmazların kullanımı ve devri konusunda sorunlar yaşanacaktır. Herkesin payının belirli olduğu bir paylı mülkiyette paydaşlardan her biri kendi payını bir üçüncü kişiye devredebilirken miras kalan mallardaki elbirliği mülkiyetinde paylar Tapuda belirli olmadığı için ancak bütün mirasçılar bir araya gelirse devir işlemi yapılabilecektir
Bununla birlikte mirasbırakanın vefatından sonra en kısa sürede mirasın paylaşılması, ileride ortaya çıkacak uyuşmazlıkların önüne geçilmesi açısından son derece önemlidir. Çoğu kez mirasçıların, aile üyeleri olan diğer mirasçılar ile sorun yaşamayacağından emin bir şekilde hareket ettiklerine fakat ilerleyen süreçte bu mirasçıların kendi arasında anlaşamadığına şahit olmaktayız. Bu gibi durumlarda başlangıçta son derece kolay bir şekilde miras paylaşımı yapılacakken, hissedarların artması nedeniyle veya yurtiçi/yurtdışı ikamet adresleri değiştiği için paylaşım süreci zorlaşmaktadır. Bu nedenle en kısa sürede yasal mirasçıların tespiti için mirasçılık belgesi alınmalı, miras intikal ve paylaşım süreci tamamlanmalıdır.
Ortaklığın giderilmesi davasını kimler açabilir?
4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre bir veya birden fazla paydaş diğer paydaşlara karşı bu davayı açabilir. Davayı açmak isteyen tek bir paydaş olması hatta bu paydaşın hisse oranın %1 olması dahi bu davayı açmak için yeterlidir. Herhangi bir hissedar sayısı ya da hisse oranı sınırı yoktur. Bunun haricinde alacaklının icra mahkemesinden aldığı yetki kapsamında borçlunun elbirliği mülkiyeti ile hissedar olduğu taşınmaz için izalei şüyu davası açması gibi kanunda belirtilen ayrıksı durumlar da mevcuttur.
Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-İ Şuyu)
Ortaklığın giderilmesi (izale i şuyu) davasında taşınmazın paydaşlar arasında aynen taksimi mümkün değilse ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir. Uygulamada daha çok miras kalan taşınmazın icradan satılması olarak bilinen bu yöntemde taşınmaz malın satışı, mahkeme aracılığıyla yapılmaz, mahkeme yalnızca satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verir ve dosyayı satış memurluğuna gönderir. Satış işlemlerini ise bu satış memurluğu yapar. Satış memurluğu öncelikle bir değer tespiti yapar. Bu tespit kesinleşirse belirlenen fiyatın yarısı üzerinden açık artırma yapılır ve en yüksek teklifi veren kişiye icradan satış yapılır. Satış sonrası para, hazırlanan sıra cetveline göre paydaşlara dağıtılır.
Bununla birlikte paydaşlar arasında anlaşma sağlanamadığı için Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi yönünde karar verilecekse halledilmesi gereken bir problem daha vardır: Taşınmaz malın üzerinde bulunan muhdesat.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Muhdesatın Aidiyeti
Her ne kadar taşınmaz mal üzerinde paydaşlık olsa da bazen bu taşınmaz mal üzerine paydaşlar kendi emek ve mesaileri ile bir takım eklentiler yapmaktadır. Örneğin tarla üzerine yapılan ahır, miras kalan arsa üzerine yapılan ev, bahçeye dikilen ağaç vs. Bu durumda satış işlemlerinden önce bu yapı ve eklentilerin kime ait olduğunun tespit edilmesi gerekir. Eğer yapı üzerindeki muhdesatın kime ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar anlaşıyorsa ayrıca bir muhdesatın aidiyeti davası açılmasına gerek yoktur, mevcut ortaklığın giderilmesi (izale i şüyu) davasında bu sorun çözülür. Fakat taraflar yapı üzerindeki muhdesat konusunda anlaşamıyorsa mahkeme taraflara muhdesatın aidiyeti davası açmak üzere süre verir ve bu davayı bekletici mesele yapar. Bu davada muhdesatın kime ait olduğu belirlenir ve ortaklığın giderilmesi davasında değer tespiti yapılırken bu duruma göre hesaplama yapılır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında mahkeme masrafları ne kadar?
Ortaklığın giderilmesi davasının başlangıcında davayı açan mirasçı ya da paydaşlar dava harcı ve mahkeme giderlerini karşılar fakat dava sonunda mahkeme masrafları mirasçıların ya da paydaşların payları oranında taraflara yüklenir. Yani davanın tarafı olan herkes bu giderlere istese de istemese de katlanmak zorundadır. Bu nedenledir ki süreci uzatıp masrafları artırmak yerine anlaşma yoluna gitmek daha mantıklıdır. İzale i şuyu davasının başlangıcında peşin harç, posta ücreti, keşif ücreti ve bilirkişi ücreti gibi giderlerin ödenmesi gerekir. Daha sonra satış aşamasına geçildiğinde ise ilan masrafları vs. ödenmesi gerekmektedir. Bu masraflar taşınmaz sayısı, hissedar sayısı ve dava konusunun kendine has diğer özelliklerine göre belirlendiğinden dolayı net rakamlar verilmesi mümkün değildir.
Ortaklığın giderilmesi davası masrafının paylaşımı konusunda örnek vermek gerekirse; Samsun ilinde 3 paydaşın bulunduğu bir arsa için paydaşlardan biri dava boyunca 60.000 TL masraf ödemişse dava sonunda herkes payı oranında 20.000 TL den sorumlu olacak ve davacı paydaş fazla ödemiş olduğu 40.000 TL yi diğer paydaşlardan geri alacaktır. Bu nedenle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) davalarını eğer mümkünse birden çok paydaşın bir araya gelerek açması daha makul olacaktır. Bu sayede hem dava süreci hızlanacak hem de masrafları tek bir kişi üstlenmemiş olacaktır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Kaç Yıl Sürer?
İzale i şüyu davası yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin iş yoğunluğuna, ortaklığın giderilmesi istenen taşınmazların sayı ve niteliğine, mirasçıların veya paydaşların sayısına göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 2 yıl içerisinde sonuçlanmaktadır. Fakat karara itiraz edilmesi durumunda İstinaf ve Temyiz süreçlerini ya da satış memurluğu sürecini de göz önüne almak gerekir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-iŞüyu) Davası Avukatlık Ücreti
İzale i şüyu davası avukatlık ücreti ya diğer adıyla ortaklığın giderilmesi davası avukatlık ücreti dava konusu taşınmazların sayısı, hissedar veya mirasçıların sayısı ve gayrimenkul avukatının kendi tarifesine göre değişmektedir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında kalmamak şartıyla gayrimenkul avukatı ücreti nakit olarak belirlenebileceği gibi aynı zamanda dava sonunda mirasçının ya da paydaşın hissesine düşen payın belirli bir yüzdesi olarak da belirlenebilir. Uygulamada genellikle Samsun ortaklığın giderilmesi (izale i şüyu) avukatlık ücreti dava sonunda mirasçı ya da paydaş hissesine düşen miktarın %10’u ile %20’si arasında bir yüzdelik dilim anlaşması yapıldığı görülmektedir.
Samsun Ortaklığın Giderilmesi Avukatı İletişim
Ofis Merkezimiz Samsun’da olmakla birlikte Vezirköprü, Çarşamba, Bafra, Atakum, Tekkeköy, Salıpazarı, Terme, Yakakent, Kavak, Ladik ve Havza başta olmak üzere Türkiye genelinde avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Bu kapsamda Avukatlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İLGİLİ YAZILAR
«Veraset İlamı/ (Mirasçılık Belgesi) Nedir , Nasıl Alınır? | Ortaklığın Giderilmesi (İzalei Şuyu) Davası»
«Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır? | Miras Paylaşım Davaları»
deneme deneme..